Press "Enter" to skip to content

İstiklal Marşı’nı Yazan Şair Özbek Bir Kadının Çocuğu – İDDİA

Mehmet Akif Ersoy

Son yeniləmə: 6 İyun 2022 18:20

Bayraqdar.info – İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un annesinin Özbek olduğunu pek kimse bilmez.

Türk tarihinde büyük bir iz bırakan şair sadece İstiklal Marşı’nı yazmakla kalmamış, Türklerin bağımsızlığı için Batı’ya karşı savaşmaya da ilham vermiştir.

Genel olarak Özbek göçmenlerin, özellikle Türkiye’de yaşayan Buharalıların günümüz Türkiye’sinin bilimsel ve kültürel gelişimine katkıları önemlidir. Mehmet Akif’in annesi Omina Jamila da bir nedenle Türkiye’ye giden binlerce Buharalıdan biri olan Mahmud’un kızıydı.

Omina Jamila, 20 Aralık 1873’te İstanbul’da doğdu.

Yüzyıllardır Türkiye’de Özbek göçmenlerin yaşadığı, Tekke olarak bilinen yerleşimler var. Bir zamanlar İngilizlerden saklanarak Özbek Tekkesi’ne sığınan Türkiye Halk Şairi Mehmet Akif Ersoy, ilköğrenimini Fatih’teki Emir Buhari Okulu’nda aldı.

Bir Yurt Şairinin Çocukluğu

Gelecek şairin babası, Osmanlı İmparatorluğu’nun Arnavutlarındandı. 4 yaşından itibaren dönemin adeti olarak çocuğunu eğitime yönlendirmişti. Okulda dil derslerine çok ilgi duyan Mehmet, lisede Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca öğreniyor.

Sonra zamanının en ünlü okullarından biri olan Mülkiye’ye girdi. 1888’de babasını kaybetti ve kısa süre sonra yaşadıkları ev yandı. Evsiz aile böylece yoksulluğa düştü. Babasının ölümünden sonra, Mehmet annesinin himayesinde büyümüş, bir iş bulmuş ve Mülkiye Lisesi’nden ayrılmak zorunda kalmıştır. O yıllarda yeni açılan Ziraat ve Veterinerlik Yüksek Okulu’na girdi…

Mehmet Akif okuduktan sonra 6 ay Kuran’ı ezberledi ve hafız oldu. 1893-1894 yıllarında “Hazineyi Fünun” dergisinde bir şiiri yayınlandı. 1895 yılında “Okul” dergisinde “Kur’an’ın Adresi” şiiri yayınlandı. Böylece memur olarak göreve başladı.

Mehmet Akif Ersoy sadece ateşli bir şair değil, aynı zamanda güçlü bir hatip, siyasetçi ve gazeteciydi. Osmanlı İmparatorluğu’nun krizi sırasında Ersoy, bağımsızlığın gerçek bir savunucusu oldu. Anadolu camilerinde yaptığı konuşmalar o kadar popüler oldu ki, bu dersler o dönemde el kitabı olarak basıldı ve Türk askerlerine dağıtıldı. Kasım 1920’de Kastamonu’da Nasrullah Camii’nde halkı düşmana karşı direnmeye çağıran ateşli konuşması Diyarbakır’da rehber olarak yayınlanmış ve tüm il ve cephelere dağıtılmıştır.

Siyaset ve Eğitim

Mehmet’in siyaset ve eğitim alanındaki faaliyetleri de benzersizdi. Farklı yıllarda farklı darülfünunlarda öğretmenlik yaptı. Şairin eğitim faaliyetlerini şu anki Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle anlatıyor: “Darülfünun Fakültesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Arapça, Farsça ve Fransızca bilmektedir ve İslami ilimler âlimiydi. Sırati Mustakim dergisinde yayımladığı yazılarıyla insanlara aydınlanmanın nurunu yaydı. Anadolu’yu gezerken cüzdanında sadece 36 kuruş kaldığı söylenir. Böyle özel bir denemede şifa bulan gerçek bir insandı”.

Mehmet Akif Ersoy, 1921’de Ankara’daki Taceddin Tekkesi’ne yerleşti ve milletvekilliği görevine Burdur Milletvekili olarak devam etti. Meşrutiyet ilan edildiğinde Umur-i Baytariye dairesi müdür yardımcısıydı. Duyurudan on gün sonra arkadaşı, gözlemevi müdürü Fatin Hoca Mehmet, İttifak ve Kalkınma Komitesi üyesi oldu. Ancak Mehmet Akif, üyelik sırasında yaptığı yeminde “Derneğin bütün emirlerine uyacağım” cümlesindeki “tartışmasız” ifadesine itiraz ederek, cezayı “sadece hayır ve hak” olarak değiştirdi.

Türk Milli Marşı Tarihi

1921’de Milli Eğitim Bakanlığı, marşın metni için şairler arasında bir yarışma ilan etti. Kazanana büyük bir nakit ödül vaat ediliyor. Mehmet Akif Ersoy, para ödülü olduğu için yarışmaya katılmak istemiyor, ancak bunun üzerine Mehmet, Milli Eğitim Bakanı’na yazdığı bir mektupta yarışmaya katılmaya karar vererek, ödül kazansa bile para almayacağını belirtti.

Seçimde toplam 724 yazar yer aldı. Nihayet 12 Mart 1921’de Meclis’te okunan Mehmet Akif’in eseri, milletvekilleri tarafından oybirliğiyle Türk Milleti İstiklal Marşı olarak kabul edildi. Mehmet Akif Ersoy’un “Korkma” şiiri Türk milletinin istiklal sevgisini, milletin vatanı için yaptığı fedakarlıkları, özgürlük için şehadet yürüyüşünü anlatır.

Aynı zamanda Türkiye tehlikeli günler yaşıyordu. Yüzyıllar boyunca yabancı tiranlar dünyanın en güçlü devleti olarak kabul edilen topraklara ayak bastığında ülke parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Türk vatanseverleri ulusal kurtuluş hareketine öncülük etti. Böylesine karmaşık ve tehlikeli bir dönemde oluşturulan İstiklal Marşı, milletin gururunu kırılmaktan kurtarmış, milleti tek bayrak altında birleştirmeye hizmet etmiştir. Şiir kazanan ilan edildiğinde, milliyetçi şair, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!” demiş ve ülkenin özgürlüğünün sonsuza kadar sürmesini dilemiş.

Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nın yazarı olarak Türkler tarafından “millet şairi” ve “vatan şairi” olarak tanınmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, marş için “Millet olarak İstiklal Marşı gibi bir şiirimiz olduğu için gurur duyuyor ve şükrediyoruz” dedi. Mehmet Akif Ersoy, Türkiye’de eserleri geniş çapta incelenen ve aydınlar tarafından sürekli adı geçen şairlerden biridir.

Şüphesiz böyle bir oğul yetiştiren Özbek kadın Buharalı Omina Jamila gurur duymayı hak ediyor.

Ahror NAZARKULOV ve Maftuna KARİMOVA, UzA

Türkçeye aktaran: Ramiz Meşedihesenli – TÜRKEL Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni

Kaynak: Golden Bridge News

Mission News Theme by Compete Themes.