Press "Enter" to skip to content

2025 yılında Türk Devletleri Teşkilatı’ndan beklentiler

Prof. Dr. Mehmet Yüce

Prof. Dr. Mehmet YÜCE

BAYRAQDAR MEDİA – 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan eden Türk Devletleri arasında işbirliğinin temin edilmesi gündeme gelmişdir. Bu amacla Türkiye’nin çabasıyla 1992 yılında Ankara’da düzenlenen “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi” ile başlayan süreç 2009 yılında Türk Konseyi’nin kurulmasıyla kurumsallaşmış ve 2021 yılında Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) teşkiliyle Türk işbirliğine dönüşmüştür. Geniş coğrafyaya yayılmış, ortak dil, tarih ve kültürel değerlere dayalı işbirliği iradesi temsil eden TDT, bir taraftan bölgede barış ve istikrarı temin etmeye çalışırken, diğer taraftan da üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini artırmayı, ekonomik büyümeyi ve bölgesel entegrasyonu güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu süreçte, başta ulaştırma altyapısının iyileştirilmesi, gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi ve ticaretin serbestleştirilmesi gibi alanlarda somut adımlar atılmaya devam edilmektedir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ifadesiyle “Türk dünyası böyük bir ailədir, böyük potensiala malikdir, böyük coğrafiyanı əhatə edir.”

Sayın cumhurbaşkanının birçok konuşmasında, Türk devletlerinin ulaşım yolları, enerji kaynakları, insan sermayesi, artan nüfus, olumlu demografik durum büyük güç potansiyele sahip olduğunu, bu potansiyeli küresel ölçekte büyük bir güce dönüştürmenin Türk Devletlerin görevi olduğunu ve bunun olacağına emin olduğunu hususlarını vurgulamaktadır. Bu güçlü potansiyel aynı zamanda TDT’ye üye ülkelerinin muhtemel işbirliği alanlarını da belirlemektedir. Halihazırda TDT çerçevesinde ekonomiden ulaştırmaya, turizmden eğitime, gençlik ve spordan sağlığa 20’den fazla farklı alanda çok yönlü işbirliği yürütülmektedir. TDT, Türk Yatırım Fonu, Trans-Hazar ulaştırma koridoru, Kardeş Limanlar süreci, Orhun öğrenci ve akademisyen değişim programı, Uluslararası Gençlik Kampları, Gençlik Festivalleri, Üniversite Spor Oyunları, Modern İpek Yolu Ortak Tur Paketi, TabarrukZiyarat ve benzeri pek çok projenin yanı sıra sağlık alanında, Sağlık Bilim Kurulu, Sağlık Koordinasyon Komitesi ve Tedarik Zinciri Grubu gibi mekanizmalarla üyeleri arasında ortak çalışmalar devam etmektedir.

TDT’nin izleyeceği yol ve işbirliği alanları başta Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi ve prensip olarak yıllık olarak gerçekleştirilen Zirve Bildirilerinde belirlenmektedir. Burada üye devlet başkanlarının beyanatları da büyük önem taşımaktadır. Aslında 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te toplanan Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi’nin “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” temasıyla aynı zamanda TDT’nin 2025 yılı ve sonrası hedefleri ortaya koymuştur. Söz konusu metinler incelendiğinde 2025 yılında TDT’den beklentileri şöyle sıralamak mümkündür:

1. Ekonomik İş Birliğinin Güçlendirilmesi

a. Ortak Ekonomik Projeler: TDT üye ülkelerinin ekonomik potansiyelini artırmak amacıyla enerji, ulaştırma ve ticaret alanında daha fazla ortak projelerin hayata geçirilmesi beklenmektedir. Özellikle Hazar Geçişli Orta Koridor’un etkin şekilde kullanılması kritik öneme sahiptir.

b. Ortak Para Birimi ya da Ticaret Mekanizmaları: Ülkeler arasında yerel para birimleriyle ticaretin artırılması veya uzun vadede ortak bir para birimi geliştirme konusunda adımlar atılması beklenmektedir.

c. Serbest Ticaret Anlaşmaları: Üye ülkeler arasında ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve gümrük prosedürlerinin kolaylaştırılması beklenmektedir. Bu çerçevede Bişkek Bildirisinde Kazakistan Cumhuriyeti’nin Türkistan bölgesinde “Turan” Özel Ekonomik Bölgesi’nin (TURAN ÖEB) kurulmasına yönelik tüm resmi prosedürlerin tamamlandığı ve TURANSEZ’in resmi açılışının 2025 yılında yapılacağına vurgu yapılmıştır.

2. Enerji ve Altyapı İş Birliği

TDT’ye üye ülkeler, enerji kaynakları açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bölgesel olarak bakıldığında küresel petrol rezervlerinin neredeyse yarısı Orta Doğu’da bulunmaktadır. Bu çerçevede bölge, dünya petrol rezervlerinin %48,3’üne sahiptir.Orta Doğu kadar olmasa da Orta Asya bölgesi de enerji kaynakları bakımından zengindir. Orta Asya bölgesindeki Türk devletlerinin sahip olduğu enerji rezervlerinde Hazar Denizi’nin payı oldukça büyüktür. Bilindiği gibi dünyanın en eski petrol üretim bölgelerinden biri olan Hazar havzasına kıyıdaş olan beş devletten üçü, Türk devletidir.Hazar Bölgesinde 200 milyar varil civarında petrol bulunmaktadır. Bu ise dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %10’una tekabül etmektedir.Türk devletlerinin ispatlanmış toplam petrol rezervleri 38,2 milyar varil civarındadır.

Türk dünyası, enerji kaynakları açısından zengin bir bölgeye sahiptir. 2025 yılında enerji projelerinde özellikle doğal gaz ve petrol boru hatlarının geliştirilmesi ve yeşil enerji teknolojilerine yatırım konularında iş birliğinin artması beklenmektedir. Zira Bişkek Bildirisinde de bu konuya özel bir yer ayrılmıştır.

2025 yılı içinde de ulaşım ağlarının güçlendirilmesi için Trans-Hazar altyapı projeleri ve demiryolu taşımacılığına yatırımların devam etmesi öngörülüyor. Bişkek Bildirisinde Orta Koridor’un rekabet gücünü ve cazibesini artırmayı amaçlayan projelere öncellik verileceği belirtilmektedir. Bişkek Zirvesinde konuşan Aliyev, ulaştırma alanındaki işbirliği vurgulayarak, “Son zamanlarda Doğu Batı Ulaşım Koridoru’nun Azerbaycan’dan geçen kısmında taşımalar arttı. Orta Asya ülkelerini Türkiye ile Azerbaycan üzerinden bağlayan bu koridorun kapasitesinin büyütülmesi için Azerbaycan sermayesini artırıyor. Bu güzergahta, TDT üye ve gözlemci ülkelerle yapılan transit taşıma hacminde 2024’ün dokuz ayında 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 15 artış oldu. Şu anda Orta Koridor’un dijitalleşmesi ve ticaretin kolaylaştırılması yönünde birçok proje hayata geçiriliyor. Bu projeler lojistik verimliliği artıracak ve maliyetleri düşürecek” bilgisini verdiler.
3. Kültürel ve Eğitim İş Birliği

Türk kültürünün korunması ve tanıtılması için ortak kültürel projelerin artırılması beklenmektedir. Türk dili ve ortak tarihi vurgulayan programlar ön planda alınacaktır. Bu çerçevede ortak alfabeye geçilmesi konusunda çalışmalar yoğunlaşacaktır. Diğer taraftan gençlik değişim programları, Orhun programı, ortak üniversiteler ve eğitim standartlarının uyumlaştırılması gibi projelerin hayata geçirilmesi beklenmektedir. Bu hususta Bişkek Bildirisinde Türk Devletlerinin ortak bir geleceği kucaklamaya yönelik müşterek çabaların temelini oluşturan ortak tarih, dil, kültür, gelenek ve değerler temelinde Türk halkları arasında süregelen kardeşlik ruhunu, karşılıklı desteği ve aile birliğinin merkeziliği kabul edildiğine yer verilmiştir.

4. Savunma ve Güvenlik İş Birliği

Üye ülkelerin ortak savunma stratejileri geliştirmesi, askeri tatbikatlar düzenlemesi ve bölgesel güvenlik tehditlerine karşı koordinasyon sağlaması beklenmektedir.Siber güvenlik, terörle mücadele ve sınır güvenliği gibi konularda iş birliği artacaktır. Bu husus özellikle sayın Aliyev tarafından sıklıkla dile getirilmektedir. Nitekim Bişkek Zirvesinde konuşan sayın Cumhurbaşkanıdünyada güvenlik sorunlarının arttığına dikkati çekerek, “Savunma, güvenlik ve savunma sanayi alanındaki işbirliğimiz büyük önem taşıyor. Son zamanlarda kolluk kuvvetlerimiz ve güvenlik teşkilatlarımız arasındaki işbirliği genişledi. Ülkelerimizin silahlı kuvvetlerinin katılımıyla askeri tatbikatlar yapılıyor. Kardeş ülkelerden gelen öğrencilerin askeri eğitim kurumlarımızda eğitim görmesi karşılıklı güven ve dostluğun göstergesidir.” Hususlarına dikkat çekmiştir.

5. Diplomatik Etkinlik

TDT’nin uluslararası alanda daha etkili bir aktör haline gelmesi için diplomatik girişimlerin artırılması beklenmektedir. Özellikle gözlemci statüsündeki ülkelerin tam üyeliğe geçişi veya diğer ülkelerin teşkilata katılımı gündemde olabilir. Örneğin, Özbekistan’ın daha aktif rol üstlenmesi ve Türkmenistan’ın tam üyeliğe yönelik adımlar atması beklenebilir. Bişkek Bildirisinde TDT’nin, Türk Dünyasında daha derin işbirliği ve eşgüdümünün desteklenmesinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası arenada Türk Dünyasının değer ve çıkarlarının desteklenmesindeki rolü vurgulanmıştır. Cumhurbaşkanı Aliyev, bir konuşmasında Türk dünyasının güçlenmesi ve birleşmesinin Türk Devletleri Teşkilatını küresel ölçekte büyük güç merkezi haline getireceğini söyleyerek, “Gün gelecek dünyanın tüm sorunları Türk Devletleri Teşkilatı ile istişare yoluyla çözülecektir” hedefi ortaya koymuştur.

6. Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik

Türk dünyasında çevreye duyarlı politikalar geliştirilmesi ve yenilenebilir enerji alanındaki iş birliklerinin artırılması öncelikler arasında yer alacaktır. Bu süreçte ortak çevre politikalarının belirlenmesi ve iklim değişikliğiyle mücadelede liderlik rolü üstlenilmesi beklenmektedir. Bu çerçevede yeşil ekonomi alanında Türk sermaye piyasasını genişletmeyi amaçlayan Türk Yeşil Finans Konseyi’nin (TYFK) kurulmasına ilişkin Mutabakat Zaptı’nın imzalanmıştır. Bişkek Bildirisinde Sıfır Atık kavramının 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemini ilerletmek ve İklim Değişikliğinin olumsuz etkileriyle mücadele etmek için bir araç olarak önemini kabul ettiklerine vurgu yapılmıştır.

7. Türk Dünyası Dijital İş Birliği

2025 yılında dijital ekonomi, yapay zeka ve inovasyon konularında üye ülkeler arasında ortak girişimlerin artırılması beklenmektedir.Ortak dijital platformlar ve teknolojik altyapı geliştirme projeleri ön planda olacaktır. Bu çerçevede Türk Devletleri arasında kolaylaştırılmış ve daha güvenilir dijital ticaret için yasal çerçeve oluşturacak olan “Türk Devletleri Teşkilatı Üye Devletleri Hükümetleri arasında Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması (DEPA)”nın imzalanmıştır.

Sonuç olarak, TDT, sahip olduğu coğrafi ve stratejik konumun yanı sıra tarihsel ve kültürel bağlarını da kullanarak 2025’te bölgesel ve küresel bir aktör olarak daha büyük bir etki yaratmayı hedeflemektedir. TDT, üye ülkeleri arasında ortak savunma ve güvenlik iş birliği, bölgesel istikrarın korunması ve tehditlerin bertaraf edilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.TDT üyesi ülkeler arasındaki savunma ve güvenlik iş birliği, yalnızca üye ülkelerin güvenliğini artırmakla kalmayıp, Türk dünyasının uluslararası arenada daha güçlü bir konuma gelmesine de katkı sağlayabilir.

Mission News Theme by Compete Themes.