Press "Enter" to skip to content

Ermeni Şımarıklığına Artık Dur Denilmelidir

Prof. Dr. Mehmet Yüce

Son yeniləmə: 16 Dekabr 2022 15:53

Prof. Dr. Mehmet YÜCE – UNEC Türk Dünyası İktisat Fakültesi Dekanı. Özel olarak BAYRAQDAR MEDİA için

BAYRAQDAR MEDİA – Türk Dünyası arasındaki karasal ilişkiyi koparmak amacıyla dönemin Çarlık Rusya’sı tarafından proje devlet olarak kurulan, SSCB döneminde şımartılarak Azerbaycan topraklarına musallat ettirilen, SSCB ordusu desteği ve himayesiyle 1988-1994 yıllarında Karabağ’da katliam ve soykırım yapan Ermenistan, 30 yıllık işgalin ardından 44 günlük vatan muharebesi sonucu mağlup düşerek Rusya’nın arabuluculuğuyla 10 Kasım 2020 tarihinde üçlü mutabakat metnini imzalayarak mağlubiyetini kabul etmiştir. Azerbaycan galip ülke olmasına rağmen mutabakat metnindeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş ve kalıcı barışın sağlanması için üstüne düşeni yapmıştır. Buna karşın mağlup ülke Ermenistan hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmemiş, aksine, konuyu sulandırmak üzere bir taraftan Rusya, diğer taraftan Fransa ve ABD’yi yeni taleplerle konunun içine çekmeye çalışmıştır. Ermenistan, böylece sahadaki yenilgisini masada siyasi oyunlarla telafi etmeye çalışmaktadır. Ancak hesaplamadığı şey, Azerbaycan’ın gerek bölgede, gerekse dünyada artan gücüdür. O nedenle Ermenistan uydurduğu yalanlarla artık hukuksuzluğunu, insan hakları ihlali ve tarihi mirası yok etmesi gibi insanlık suçlarını gizleyemeyecektir.

Ermenistan üçlü mutabakat metninde altına imza attığı yükümlülüklerini yerine getirmek yerine hali hazırda elinde bulundurduğu, ancak devretmesi gereken Azerbaycana ait topraklarda soygun ve talan düzenine devam etmektedir. Ermenistan, Azerbaycan topraklarında 30 yıldır ekolojik dengeyi bozarak pervasızca işlettiği maden ocaklarını hala pervasızca işletmeye devam etmek ve bu konuda başta Fransız şirketleri olmak üzere birçok yabancı şirketi günahına ortak etmektedir. Anlaşma gereğince Rusya tarafından bölgeye yerleştirilen Laçın yolu boyunca gözlem noktaları kuran Rusya Kara Kuvvetleri’nden oluşan barış koruma birliği ise anlaşma metninin hükmünün uygulamasına destek sağlamak yerine yaşanan hukuksuzluğu örtmeye çalışmakta ve bu hukuksuzluğa dur demek isteyen Azerbaycan sivil toplum örgütlerinin eylemlerini durdurmaya çalışmaktadır. Aslında bu davranış Azerbaycan halkının çok da yabancı olduğu bir tavır değildir. Zira barış gücü adı altında bölgeye yerleştirilen bu askeri kuvvetlerin barışı sağlamaktan ziyade bölgedeki yasadışı Ermeni askerî varlığını kalıcı hale getirmenin peşinde olduğu herkesçe malumdur.

Batılı ülkeler ve Uluslararası Kurumlar Ermenistan’ın şımarıklığı ve hukuksuzluğuna dur demeleri gerekirken her nedense hiç de yabancı olmadığımız bir tutumla Azerbaycan’ı suçlamaya, sanki Ermeni sivillere baskı yapılıyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalışmaktadırlar. İşin doğrusu, ortada Ermenistan tarafından işlenmiş katliam, soykırım, insan hakları ihlali ve mülkiyet hakkı ihlali bulunmaktadır. Ermenistan’ın 30 yıllık işgali süresi içinde Karabağ’da gerçekleştirdiği soykırım yanında Karabağ toprağında taş üstüne taş bırakmaması, meskun mahalleleri, ev ve işyerleri yanında tarihi yapıları ve mekanları yıkarak malzemeleri satması, mescitleri yıkarak ya da ahıra çevirerek insanlığa ve medeniyete karşı emsali görülmemiş bir saygısızlık göstermesi, mezar taşlarını sökerek, hatta mezarlardaki kemikleri çıkararak, başka yerlere taşıyarak bölgedeki Türklerin varlığını gösteren tarihi kanıtları yok etmesine karşın susan sözde medeni kurum ve kuruluşlar mesele Ermenistan olunca birden insan haklarını savunan birer Havarilere dönmektedirler. Ama bunlar ne kadar çabalanırlarsa çabalansın, Ermenistan soykırım suçu işlemiştir ve insan haklarını ihlal etmiştir. Bu suçlarından dolayı uluslararası mahkemelerde yargılanacaklardır. Diğer taraftan Azerbaycan devletinin ve halkının da sabır sınırı vardır. Ermenistan bu sınırı zorlamaktadır. Şimdi sivil toplum örgütleri barışçıl bir şekilde tepkilerini dile getirmektedir. Bu durum çok uzarsa Azerbaycan Devleti Demir Yumruğunu gösterecektir ve bütün dünya da bilsin ki bu durumda Türk halkı ve Türkiye Cumhuriyeti her durum ve şekilde Azerbaycan’ın yanında olacaktır. Bakalım bu durumda Ermenistan’ı kışkırtan abileri ne yapacaklardır!

Mission News Theme by Compete Themes.